T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
VAN / ÖZALP - 20 Temmuz Ortaokulu

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI

            Ana, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların "derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları" yönündedir. Beklenti böyle olunca başarısızlığın nedeni, "yeterince çalışmamak" olarak görülmekte ve öğrenciden sürekli daha çok çalışması istenmektedir. Oysa gerekli olan "Bilinçsizce çok çalışmak" değil; verimli ders çalışma yollarını iyi bilerek ve bunlardan gereğince yararlanarak etkili çalışmaktır. Verimli ders çalışma yollarını öğrenmek isteyen öğrencinin, önce bu yönde olumlu alışkanlıklar kazanmaya kararlı ve niyetli olması gerekir. Buna karar verdikten sonra ders çalışmasını aksatan ya da kolaylaştıran alışkanlıklarının bir listesini yapmalıdır. Bir yandan listede yer alan olumsuz alışkanlıklarını bırakmaya çalışırken öbür yandan da olumlu alışkanlıklarını pekiştirmek için çaba göstermelidir. Çalışma ve denemeler, olumsuz alışkanlıklar atılıncaya, olumlu alışkanlıklar iyice yerleşinceye kadar sürdürülmelidir

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI NELERDİR?

1-AMAÇLARINIZI BELİRLEYİNİZ.

Her çalışma bir amaca yönelik olmalıdır. Bu amaçlar, bir problemin çözümünü öğrenmek, bir yazıdaki ana düşünceyi bulabilmek vs. olabilir. Bunları iyi belirleyerek çalışmaya başlayan kişiler, bu yakın amaçlara ulaşa ulaşa sınıfını geçmek, okulunu bitirmek ve sınavı kazanmak biçiminde özetlenen uzaktaki amaçlarına da ulaşmaktadırlar.                                       

2- PLANLI ÇALIŞINIZ.

Birden çok iş ya da ders üzerinde aynı günde çalışmanız gerektiğinde hangisinden işe başlayacağınızı bilemediğiniz ya da çalışmaya başlamak için karar veremediğiniz anlar oluyor mu? Bu soruya yanıtınız "evet" ise, sizin planlı çalışmayı bilmediğinizi kolayca söyleyebiliriz. Bu tür bir durumla, yani aynı zamanda birden çok dersi çalışmayla yüz yüze geldiğinizde, dersler-den her birinin üzerinizde yarattığı ruhsal baskı, bunlardan herhangi birine kendinizi tümüyle vermenizi engelleyerek ve verimsiz biçimde işlerden birini bırakıp ötekine atılmanıza neden olacaktır. Bu tür kararsızlık ve karışıklık ancak hangi dersi ne zaman yapacağınızı belirli bir sıraya koymakla yani "Karar Vermekle" ortadan kalkar. İşte çalışmada plan; "nasıl", "ne zaman" ve "nerede" çalışacağınıza karar vermek demektir.

Öğrenciler ders programlarını genelde bir başkasına hazırlatmayı tercih ederler. Bunun nedenini öğrencinin ders çalışma programını nasıl yapması gerektiğini bilmiyor olması değildir. Ama başkasına hazırlatmak daha kolaydır. Birçok öğrenci rehberlik servisine gelip, hazır bir ders programı istemektedir aslında bu son derece yanlış bir taleptir. Önemli olan öğrencinin kendi ders programını kendisinin yapabilmesini öğrenmesidir. Kısaca "Balık tutmasını öğrenmektir." Programın kalıplaşmış bir şekli, bir formatı yoktur. Başarıya direkt götürecek sihirli bir ders programı da yoktur. Sizi tanıyan en iyi kişi yine kendiniz olduğu için en verimli program sizin hazırladığınız olacaktır. Öncelikle kendinizi tanıyın. Hangi saatte enerjiksiniz, hangi saatte ders çalışma sizin için verimli oluyor, kaçta uykunuz geliyor, yemek saatleriniz nedir?, hangi dersi kolay yada zor anlıyorsunuz, arkadaşlarınıza ne kadar zaman tanımalısınız, seyrettiğiniz filmler, ailenizle geçireceğiniz vakitlerin hepsini düşünün ve bir kağıda yazın. Bunu haftalık olarak yapın. Hangi gün kime ve neye ders dışında zaman harcadığınızı bilin.

Öğrenciler günlük ve haftalık bölümleri olan çalışma planlarında;

1-Hangi derslere, haftanın hangi günleri çalışacaklarını,

2-Geçmiş konuların tekrarına ne zaman yer vereceklerini,

3-Sınav tarihlerini,

4-Hazırlayacakları ödevlerin neler olduğunu ve zamanını,

5-Planlarına aldıkları, ancak çeşitli nedenlerden ötürü zamanında yapamadıkları çalışmalarını ne zaman tamamlayacaklarını,

6- Dinlenme, müzik dinleme, televizyon izleme, spor yapma gibi ders dışı etkinliklere ne zaman yer vereceklerini göstermelidirler.

Günlük çalışma çizelgelerinde; okulda geçen saatler, ders çalışma, eğlenme, dinlenme, ev işlerine yardım ve uyku saatleri gösterilmiş olmalıdır. Çalışmaya başlayacağı zaman kendini yorgun ve isteksiz hisseden öğrenci çalışma saatlerini yanlış seçmiş demektir. Beklemeden günlük çalışma çizelgesinde gerekli değişikliği yapmalıdır. Programınızı 40 ar dakika ders 10 ar dakika molalar şeklinde planlamanız daha verimli olacaktır. Aynı türden derslerin üst üste gelmemesine dikkat etmelisiniz bu tür çakışmalar bilgilerin karışmasına neden olabilir.

3- ZAMANI VERİMLİ KULLANINIZ;

Öğrenciler bedensel, zihinsel, duygusal yapıları, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Bir öğrencinin isteyerek çalıştığı ve hemen öğrendiği bir dersi bir başka öğrenci zor öğrenebilir. Bir başka öğrenciyse çabuk yorulabilir ya da çalışmak istemeyebilir. Bu nedenle bir ders ya da konu içinde ayrılacak süre öğrenciden öğrenciye değişir. Her öğrenci zamanı kendine göre ayarlamalıdır

4- VERİMİ AZALTICI ETKENLERİ ORTADAN KALDIRINIZ;

Çalışmaya başlamadan önce, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, sızı, elem duygusu, korku, öfke, aşırı kaygı, fazla heyecan, endişe, açlık, aşırı tokluk, aile dertleri, normalin altında ve üs-tündeki fiziki şartlar (çok sıcak, çok soğuk gibi) acelecilik, telaş, araç ve gereç noksanlığı gibi etkenlerin elden geldiğince giderilmesi gerekir         

5- UYGUN BİR ÇALIŞMA ORTAMI SEÇİNİZ;

Çalışma yerinin seçimi çok önemlidir. Çalışma yeri derli toplu, yalın elden geldiğince sabit ve sakin olmalı, ayrıca ışık, ısı gibi fiziksel sorunları da çözümlenmiş olmalıdır. Ayrı bir yerin sağlanamaması çalışmadan kaçmanın bir nedeni olmamalı, elverişsiz koşullarda da ders çalışmaya alışmalıdır. Yatakta, koltukta ve divanda uzanarak çalışmak, dikkatin toplanmasını güçleştirecek, öğrencinin çalışmak için daha çok zaman yitirmesine neden olacaktır.

6- DİKKATİNİZİ UYANIK TUTUNUZ;

İnsanda dikkat her an vardır, önemli olan bunun çalışılan konu üzerinde toplanabilmesidir. Sevilen ve ilgi duyulan bir konu, dikkatin uyanık tutulmasına yardım eder. Daima belirli yerler-de çalışmak, gürültünün bulunmadığı ortamlarda çalışmak, sandalyede oturarak çalışmak, masada gerekli araçlar dışında başka şeyler bulundurmamak, çalışma yerini 18-20 derece sıcaklıkta tutmak, işleri sıraya koymak, işleri bitirmede kendinizle yarış kararı almak, her seferinde bir çeşit işle çalışmak dikkatin dağılmasını önleyici yöntemlerdir.

7- DERSE HAZIRLIKLI GELİNİZ

Başarılı olmanın yollarından biri de derslerin işlenmesine etkin olarak katılmaktır. Derslerde sürekli edilgin durumda kalan öğrencilerin işlenen konuları anlamaları zordur. Öğrenciler okula gelmeden önce, o gün işleyecekleri konuları gözden geçirmelidirler. Bu sayede hem derslerin işlenişine katılmak için gerekli güveni kazanırlar, hem de öğretmenin anlattıklarını daha kolay anlarlar.          

8- NOT TUTUNUZ:

Öğrencilerin büyük bir kısmı not tutma tekniğini bilmemektedir.

Not tutarken;

1-Anlatılanlar öğretmenin ağzından çıktığı gibi değil, anlaşıldığı gibi yazılmalıdır.

            2-Öğretmenin anlattığı konunun ana fikri ve anlamları kavranıncaya kadar beklenilmelidir.

            3-Zamanın çoğu yazmakla değil, dinlemekle, fikirleri kavramaya çalışmakla geçmelidir.

            4-Konu; grafik, şekil, istatistik vb. bilgilere dayalı olarak anlatılıyorsa notlar arasına bunlarda alınmalıdır.

            5-Önemli fikir ve paragrafların aynen yazılmasında fayda vardır.

6-Yazıların düzgün ve okunaklı olmasına önem verilmelidir. Önce müsvette yapma, sonra temize çekilme yoluna gidilmelidir.

 

9- ARAÇ - GEREÇ VE KAYNAKLARDAN YARARLANINIZ

Öğrenci, herhangi bir konunun öğrenilmesinde, basılı araçlara ne kadar baş vurursa, öğrenme ilgisi ve zihinsel yetileri de o kadar çok genişleyecektir.Basılı öğrenme araçlarından yararlanmada çizelge grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardır. Bunlar sayfalarca anlatılan bilgileri topluca ve bir arada vererek o konunun kavranmasına yardımcı olmaktadırlar.

 

10- VERİMLİ OKUYUNUZ

Okuma, öğrenmenin en temel yoludur. Öğrenmede hızlı okuma önemli ve gereklidir. Hızlı okumayla hem okunanlar daha iyi anlaşılır, hem de zamandan kazanılır. Okuma hızı lise öğrencileri için yaklaşık 200 - 250 sözcüktür. Bu hız okunulan yazının niteliğine ve okumanın amacına göre ayarlanmalıdır. Vakit geçirmek amacıyla bir hikaye veya roman okurken okuma hızı oldukça yüksek olabilir. Ama okuma yorum yapma, eleştirme özet çıkarmak için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır.Hızlı okumanın en önemli yolu sesiz okumadır. Sessiz okuma hızı arttırdığı gibi anlamayı da kolaylaştırır. Hızlı ve anlamlı okuma becerisi kazanabilmek için bol bol okuma çalışmaları yapılmalıdır. Önce gazete, öykü ve roman gibi şeylerle işe başlamalı giderek boş zamanları okuyarak değerlendirme alışkanlığı kazanılmalıdır.

 

11-ARALIKLI TEKRARLAR YAPARAK UNUTMAYI ÖNLEYİNİZ;

Öğrenilenler zamanla unutulabilir. Unutmayı önlemenin iki yolu vardır. Bunlardan biri öğrenilen bilgileri yeri geldikçe kullanmak, diğeri de aralıklı olarak tekrar etmektir.Öğrenciler öğrendiklerini yeri geldikçe kullanırken hem bunların işe yaradığını görecekler, hem de yeni bilgiler edinmeye motive olacaklardır.Aralıklı olarak yapacakları tekrarlar sayesinde ise bir taraftan eski öğrendiklerini hatırlarken diğer yandan da sınavlara her an hazır durumda olacaklardır.

 

DERS ÇALIŞMA SÜRECİNDE AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

 

Neler yapılmamalı!!

 

  • Her ana baba çocuğunun başarılı olmasını ister. Ona bir yaşam kurmayın; çocuğunuzun, kendi yaşamının mimarı olmasına yardımcı olun.
  • Ana, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların "Derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları" yönündedir.  Beklenti böyle olunca başarısızlığın nedeni, "yeterince çalışmamak" olarak görülmekte ve öğrencilerden sürekli daha çok çalışması istenmektedir.  Oysa gerekli olan "Bilinçsizce çok çalışmak" değil verimli ders çalışma yollarını iyi bilerek ve bunlardan gereğince yararlanarak etkili çalışmaktır.
  • Onu ders ve sınavlar konusunda paniğe sevk etmeyin.
  • Veli öğrencinin derslerinde kendine de sorumluluk düştüğünü bilmelidir. Sadece "ders çalış oğlum, ders çalış kızım" dememesi gerektiğini bilmeli sorumluluklarının bilincinde olmalıdır.
  • Anne baba sürekli baskı uygularsa "mış gibi çalışmak" öğrencide alışkanlık haline gelir.
  • Baskı, çocuğunuzun verimli çalışmasını sağlamaz.
  • Sınav başarısı sadece çocuğunuzun ne kadar uzun süre çalıştığına bağlı değildir.

Neler yapılmalı!!

  • Ders için yeteri vakit ayırmasına yardımcı olun...
  • Çocuğunuzun uykusunu almasına özen gösterin...
  • Çocuğunuzun beslenmesine dikkat edin...
  • Çocuğunuz ders çalışırken, onun dikkatini dağıtacak düzeydeki çevresel uyarıcıları engelleyin...
  • Çocuğunuzu planlı çalışmaya özendirin...
  • Kontrolsüz bir biçimde televizyon programları izlemesine izin vermeyin...
  • Zamanın büyük çoğunluğunu bilgisayar oyunlarıyla harcamamasına dikkat edin...

Çalışma ortamı

  • İmkân varsa evde çocuğa ait bir çalışma odasının bulunması gerekir.
  • Bu odanın kullanımı ve düzenlemesi çocuğa ait olmalıdır.
  • Çocuğa ayrı oda verme şansı yoksa, çocuğun çalışacağı ortamın sessiz, ısısının normal, ışıklandırmasının yeterli olmasına dikkat etmek gerekir. Çocuğun çalışma ortamı mümkün olduğu kadar dış uyaranlardan uzak tutulmalıdır.(TV,radyo,bilgisayar, telefon,kardeşler v.s.)

 

Çocuğun Odasının Özellikleri

  • Odada çocuğun çalışma temposuna yarar sağlayacak masa, sandalye, çalışma lambası, kitaplık v.s. bulunmalıdır.
  • Odası abartısız ve mümkün olduğunca sade olmalıdır.
  • Çocuğun odasında afiş, poster gibi dikkat çekecek unsurlar olmamalıdır.
  • Odada TV, bilgisayar, müzik seti gibi çocuğun ders çalışmasını engelleyecek elektronik aletler bulunmamalıdır.
  • Çocuğun odası ışık alan ve havalandırması iyi olan bir yerde bulunmalıdır.
  • Çocuk odasında ders çalışırken sık sık rahatsız edilmemelidir.

 

SON ÖNERİLER

 

  • Çocuğunuzu ders çalışmasını söyleyerek çalışmaya yöneltemezsiniz. Bunun yerine televizyonun yanına programını asarak sonuç almayı deneyebilirsiniz.
  • Çocukları kendi görev ve sorumluluklarıyla baş başa bırakmalısınız. Onun ödev ve görevlerini üstlenmemelisiniz. Ancak anlamadığı noktalarda yardımcı olmalısınız.
  • Başarıda en önemli faktörün çok çalışmak değil, zamanı iyi kullanarak etkili çalışmak olduğunu unutmamalıyız. Bu yüzden çocuğunuza zamanı iyi kullanmayı öğretmelisiniz.
  • Aileler, çocukları için gerekli ortamı hazırladıktan sonra, çocuklarına her koşulda yanlarında olacaklarını hissettirmeleri gerekir.
  • Çocuk, ailesinin sevgisini sadece başarı ile kazanamayacağını öğrenmelidir.
  • Kaygının yoğun olduğu önemli sınav dönemlerinde "sen bunu başarırsın" ya da "boş ver, önemi yok. İstemiyorsan çalışma "cümlelerinin her ikisi de çocuklar üzerinde olumsuz etki yapar. En doğrusu yorum yapmamak, onu her koşulda desteklediğinizi fark ettirmek ve onu dinlemektir. Bunları yapmasına karşın, aile sınav kaygısının sürdüğünü görürse profesyonel yardım aramalıdır.
  • Sonuç olarak, herkes üstüne düşeni yapar, zamanında sorunlar belirlenir ve çözümler araştırılırsa ders çalışma evlerde bir kabus değil, verimli ve hoş zamanlar haline gelebilir.

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 20.12.2023 - Güncelleme: 20.12.2023 11:16 - Görüntülenme: 64
  Beğen | 1  kişi beğendi